28 Ekim 2010 Perşembe

DENEMELERDEN

BENİM ÖYKÜMÜ KİM YAZACAK
Benim öykümü kim yazacak? Biraz tuhaf gelecek ama itiraftan başka da çarem kalmadı. Uzun zamandır, okuduğum her öyküyü, “benim öykümü yazacak öykücü bu olabilir mi” diye okuyorum. Tanıdığım öykücülerin yüzüne de aynı sorunun çarpmasıyla şaşı olmuş gözlerle bakıyorum. Baktım ki anlaşılacak gibi değil; apaçık, benim öykümü yazmalarını istedim. Tahmin edeceğiniz gibi, “idare edelim, bu aralar tuhaflaştı” şeklinde ilgilendiler benimle.

HEM OKUDUM HEMİ DE YAZDIM
Ne güzel yazgıdır: Her şey kendini doğurur; İnsan, insanı; hayvan, hayvanı; ağaç ağacı ve yazı, yazıyı. Tersi, unutuşun, uyuşukluğun, narsizmin homurtusudur. Okuyan yazar, yazan okur. “Yazar” olmak bir statüdür; ama okuyup yazmak, yazgıya uymaktır.

MARAŞ KİTABINDA DÜŞE DALMAK
Maraş’ın peteklerinde sıkıştırılmış olarak duran hafızayı imleyecek bir kitaba, düş evine girer gibi girerdim. Atımı bir delikli taşa bağlar, Ahırdağı’nda sâlep toplar, ovaya doğru bir keçi gibi seke seke inerdim.
AVAZE
Bîmâr-ı gamem benden bîçare tabib el çekİtme emeğün zâyi bana olan olmuştur
Adımın bir harfiadının bir harfine değsesana değen rüzgar, gelip bende yağmur olmaz mı? Gamın askerleri, toplayıp ateşini barutunu çekip gitmez mi? Zayi olmam, muradınsa, etmem temenna. Aradakileri kaldır, kapında ah çekmeme izin yoksa, el aleme boyun bükmenin ne manası var? Gel gel diyenler, senin önünde cana geldiğimi unutturmak istemesinler sakın!

KAHİRE MEKTUPLARI- 3- TÜRKÜLERLE KAHİRE
Ahmet Abi, İnsanın kendi evinde, kendi yurdunda kendi sokağında söylediği türküyü aslında yalnız söylemediğini Kahire'de öğrendim. Ayni dilin çocukları türkülerini yalnız söyleyemezler. Kahire’de, evde veya dışarıda söylediğim her türkü, bir kuyuya söylenmiş gibi. Ruhumun derinliğinden salınarak gelen türkü, dilime değer değmez tatsızlaşıyor; bakırsılaşıyor; ürkekleşiyor. Yine de eğleşip durduğum her mekânda bir türkü geliyor aklıma
 MADEM Kİ KALBİMİZDE ATEŞ İHTİMALİ VAR
Acılı ve kayıp bir coğrafyada, zamanın çengeline asılsak da,
asrî hayatlar içimizin en ücra köşesini işgal etse de yolumuzdan dönmeyeceğiz. Zamanın zahidleri, aşklarımızı pazara düşürüp bizi rezil rüsvay eylemeye kalksalar da aşkımızdan dönmeyeceğiz.

Hiç yorum yok: